25 Nisan 2020 Cumartesi

Sisifos’un Hikayesi


Sisifos.. Bir Kral.
Homeros`a göre ölümlülerin en bilgesiydi.

Sisifos, girdiği bir iktidar mücadelesinden sonra Tanrıları kızdırması sonucu bir kayayı dağın tepesine çıkarmakla cezalandırılır. Cezanın en kötü yanı ise, kayanın hiçbir zaman dağın tepesinde kalmaması, tam zirveye oturacakken geri düşmesidir. Her seferinde aynı şey olmaktadır ve sonsuza dek devam edecektir. Kimilerine göre Sisifos'a, bir insana verilebilecek en büyük ceza verilmiştir: Umutsuzluk ve faydasızlık dolu bir görev.

Albert Camus, Sisifos Söyleni isimli kitabında "Acı başlangıçtadır, kayayı dağın tepesine çıkarmaya uğraşmak, keder ve üzüntü verir, bu kayanın zaferidir” der. Camus`a göre bu kısır döngüyü trajik yapan da Sisifos'un her deneyişinde tekrar düşeceğini bile bile taşı çıkarmaya gayret etmesidir. Taşın düştüğü anların birinde, Sisifos durumun saçmalığını kavrar ve uyanır. Sisifos artık bilince uyanmıştır.

Kaya, umut ve başarı isteğiyle de tepeye çıkarılabilir. Her seferinde kayanın düşeceğini bilse de Sisifos’u bu umutsuz döngü içerisinde farklı kılan, kazanmak için önce yazgısını kabullenmesiydi. Bu aslında bir başarıdır ve başkaldırıdır. Çünkü tanrılar, tüm ümidini elinden almak için ona bu cezayı vermişlerdir. Sisifos ümidini kaybetmek üzereyken uyanmış ve kendi kurtuluşunu yaratmıştır.

Hayatı boyunca insanın çabası hiç bitmez. İnsan, ne olursa olsun her şeye karşı gelmek, mücadelesinden vazgeçmemek zorundadır. "İnsan, anlamsızlığına ve tüm baskılarına rağmen yaşamı yenmek zorundadır" der Camus.

Kendi kayamızdan daha güçlü olmak ve her seferinde onu yeniden tepeye çıkarmak zorundayız, çünkü hayat mücadeleden ibarettir.