24 Mart 2024 Pazar

Yazamamak


Ben yazmayı hiç öğrenemedim. Okumayı hiç öğrenemediğim gibi. Şöyle bi geçmişe bakacak olursak, kafamın hiçbir şeyi almadığı o günlerde bile yazmak zorundaydım, kağıda kaleme bakmadan, klavyeye aldırış etmeden tüm diller içinden rastgele birini seçip yazmak zorundaydım. Ne garip, kimsenin özgürlüğe sığdıramadığı bazı durumlardan muzdaribim. Üstelik artık şımarıkça da gelmiyor. Nefes almayı borç biliyorum kendime. İyi de nefes alıyorum,  ama bir türlü öğrenemedim yazmayı. 

Bazen okuyasım geliyor, bırak diyorum yazmayı, sanki okumayı öğrenmişim gibi okumaya çalışıyorum. Küçükken hızlı okuma yapmaya çalışırdık. Onun gibi hızlı yazmaya çalıştığım günler bile oldu. Karşılığında yamuk yumuk birkaç paragraf, kelime hazneme eklediğim birkaç ağdalı sözcük dışında pek katkısı da olmadı. O yüzden açıyorum bir kitabı, başlıyorum okumaya. Üç dilde okuyabiliyorum, iki dilde anlayabiliyorum ve bir dilde ağlayabiliyorum. Buna öğrenmek mi denir, ana dilinin kıskacından asla kaçamayacak olmamdan dolayı kahrolmak mı denir?

Başka sorumluluklar yükleniyor üzerime, farkında bile varmadan yarın olacak. Kimisi olağan, kimisi üstü, kimisi hayata dair eleştirilerime yenik düşmek. Ancak insan yalnız kaldığında anlıyor hangi kararlarından mesut olduğunuç İnsan fazla da yalnız kalmamalı. Ah bi yazabilsem bulutlarda gördüklerimi, yazamıyorum ki, öğrenemedim bit türlü ilüzyonları kağıda geçirmeyi. Öğrenebilsem daha rahat severdim, sevmeyi seviyorum çünkü, yazmayı sevdiğim gibi.

Belki bir gün yazarız ha? Belki bir gün gerçekten bir kitaptaki atomlara karışır bu sözcükler ve okuyana gülümseme katar. O güne kadar yazamamaya devam, yalnızca sileriz eksildikçe. Çünkü silgiler ilaç gibidir, kalemden çıkan mikrobu temizler.




11 Şubat 2024 Pazar

Patika

Bir şeyler olur. 
Gözün bir görmeye başlar,
her şeyi daha güzel, 
daha sade görmeye başlar, 
üstelik sadece bugünü değil. 
Dünü, yani koskocaman bir dağ olmuş iyiki'leri. 
Yarını, koskocaman başka bir dağ olmuş gelecek hayallerini görür. 
Bir bakarsın ki o iki dağ arasında bir patikadasın, 
yoldasın. 
Ama yalnız değilsin,
yol arkadaşınlasın.
Ve o yol çiçekler açar, 
aşk sunar, kelebekler sunar. 
Tıpkı o eski filmler gibi
Ama gerçek. 
Şu kısa ömründe hiç olmayacağını sandığın bir şey olur. 
İnanılmaz bir şey olur, 
yalnızca sen bilirsin o anlığına.
Sonra dönersin
Ve gözlerine bakarak ona anlatırsın,
Her şey değişir
Fotoğraflar çekilir,
Evet.
.




13 Mart 2023 Pazartesi

Hatırlatıcı

 

(Resim: Midjourney)

Ne zaman şiirlerimi unutsam

gözlerin gelir aklıma

ve tüm o ilham içime doğar tekrardan.

Ve ilkbaharda karlar eriyip

altından yeşil yeşil fışkırmaya başlayan

hayat gibi olur yüreğim,

gözlerini görünce

gülümsemeni anımsarım.

Bir zincir gibi devam eder tüm güzellikler,

saçların gelir aklıma.

Bakışlarından ayırmak ne mümkündür

Kalp atışlarını, sonsuzluğa yükselen bulutlar gibi

Gidip gelişleri.

Bir hayat diyordum,

başlıyorken tüm kışı geride bırakırcasına

ve ümitsizliğin tesadüflerle buluştuğu

ve umuda dönüştüğü

bir yarımada ülkesine

gidip gelişleri.

Ne zaman unutsam şiirlerimi

kelebek olur gelirim

yaşamına yaşam katmaya.

Ve tüm şiirler sen olur

isimli, isimsiz

her türlü keşfedişleri

anlamlandırmaya

ve aşkın adını koymaya.

Şaşkınlık içerisinde hisleri düşünürken

anlamaya çalışmaya,

bakışlarında olup bitenleri

o anlık ve bilindik muhteşem gülümsemeni.