Yaşamak sanatı, hayal kırıklığı sanatıdır aynı zamanda.Ki o yüzden "Yaşamak, hayaller kurmak ve sebepsizce bu hayallerin teker teker yıkılışını izlemektir." Acılara katlanmaktır yaşamak.Tüm işini bırakıp yaşayacaksın.Yoksa odaklanamaz ve ölürsün... Usta Nazım Hikmet'in dediği gibi ;
"Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak. "
Herkes yaşam savaşı verir kendince. Bu savaşların eskiden daha basit olduğu söylenir.Meydana çıkıp savaşacaksın.Kazanan yaşar, kaybeden ölür.Fakat şimdi öyle değil.Meydana çıktığında karşında şirketler,siyasetçiler, öğretmenler,okullar,sınavlar,askerler,polisler, eylemciler olacaktır.Ancak hepsini devirerek yaşayabilirsin.Diğer türlü, ya onlardan biri olursun, ya da ölürsün.Fakat bildiğimiz ölmek değil.Yaşayarak ölmek.Her gün acı çekmek, tutunamamak hayata...
O insanların arasında da senin gibiler olacaktır.Henüz girdaba girmeyi istememiş, fakat zorla çekilmişler.İyi insanlar bulacaksındır.Eğitecekler, doğru yolu göstermeye çalışacaklardır ama ne fayda...
Gözlerini kartal gibi açık tutmak zorundasın.Her ayrıntıyı görmek, her tilkiyi fark etmek zorundasın.Yoksa bir tavuk gibi yem olursun onlara.Acı çekmek istemiyorsan, kalabalığın arasından özgün kalarak sıyrılmayı bilmelisin.Sistemin altında ezilmekten kurtarmalısın kendini.Ancak böyle yaşadığın zaman buna "YAŞAMAK" denilebilir.Herkes yaşar, fakat herkes yaşama sanatını öğrenemez...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder