Uyandığınızda fark edersiniz. Rüya ne de karışıktı öyle.
Fakat rüya esnasında işlerin hiç de öyle olmadığı apaçık bellidir. Uyandıktan
sonra ne kadar karışık görünürse görünsün orada her zaman bir düzen vardır.
Uyanıkken bu düzeni anlamazsınız. Ancak beynimiz tamamen düzenli ve sistemli
çalışan bir organ olduğundan rüyalarımız da karmaşıklığının içinde bir düzen
gösterir.
Örneğin odanız dağınık olduğunda anneniz her şeyin ne kadar
da karışık ve düzensiz olduğunu söylemek için odanıza uğrar. Fakat sizce öyle
değildir ve her şey gayet de yerinde görünüyordur. Her şeyi anında o
karmaşıklığın arasından çıkarabilirsiniz çünkü onu siz yarattınız zaten. Sizin
yarattığınız bir dünyada nasıl bir şeyleri bulamazsınız ki? Bunun yanı sıra
fark ettiğim artı bir özellik var. Hiç rüyanızda bilmediğiniz yabancı bir dilde
konuştuğunuz oldu mu? Mesela ben Fransızca bilmiyorum ama daha önce rüyamda
Fransızca konuşmuştum. Bu ters düşüyor cümlelerimle. Bir yerlerde cümleleri
duymuş olmalıyım ve bilinçaltım bunu saklamış olmalı. Rüyalarıma da sürpriz olarak
giriş yapmış. Muhtemelen bilinçaltımızı incelemek için standart beyin
aktivitelerinin dışında tutmak gerekiyor.
Ne olursa olsun, beynimiz sıra dışı bir organ. Onca
karmaşıklığa rağmen düzeni sağlayabiliyor. Onca imkansızlığa rağmen bizi hayata
bağlayabiliyor. Yepyeni dünyalar yaratabiliyor. Görmemizi, duymamızı,
hissetmemizi, koku almamızı ve tat almamızı sağlıyor. Her şeyden önce bizi biz
yapıyor beynimiz ve bunu daha da geliştirmemiz gerekir. Hiç yoktan bile bunları
yapabiliyorsak, daha büyük çoğunluğunu keşfedemediğimiz beynimizi tam kapasite
ile çalıştırabilirsek neler yapacağımızı kim bilebiilr?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder